Sevgilim Kaç, birbirinden uzak ve farklı iki insanın hayatlarının aniden kesişmesiyle başlıyor. Bu iki karakter, farklı dünyalarda yaşamalarına rağmen bir gece beklenmedik bir şekilde bir araya geliyorlar. Ortaya çıkan bu tek gecelik ilişki, başlarda masum gibi görünse de, karanlık ve sapkın bir yola sapıyor. İşte bu noktada işler çığırından çıkıyor. Bu ilişki, bir seri katilin ortaya çıkışıyla birlikte bambaşka bir hal alıyor ve her şey büyük bir karmaşaya dönüşüyor.
Bir gecede başlayan bu olaylar zinciri, şiddet ve gerilimle dolu bir hikâyeye evriliyor. Bir yanda kontrolünü kaybeden iki yabancı, diğer yanda gizemli ve korkutucu bir seri katil var. Bu seri katil, her adımında korku salarak iz bırakıyor ve izleyicilere ürkütücü anlar yaşatıyor. İlişkinin başladığı o an, aslında hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar tehlikeli bir oyunun başlangıcıdır. Bu oyun, sürekli bir kaçış ve kovalamaca içeriyor. Her an yeni bir tehlike, her an yeni bir sürpriz bekliyor.
Film boyunca, bu karakterler kendi korkularıyla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Yaşanan her olay, onların hayatlarını geri dönülmez şekilde değiştiriyor. Seri katilin gölgesi, her yerde onları takip ediyor. İşte bu noktada, karakterlerimiz hem kendi içlerindeki hem de dış dünyadaki düşmanlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Kaçmak mı, savaşmak mı? İşte bu sorular, hikâyenin kalbinde yer alıyor. Bir yanda hayatta kalmak için mücadele eden insanlar, diğer yanda peşlerinden gelen karanlık bir güç var. Sevgilim Kaç, izleyicilere gerilimi ve korkuyu her an hissettiren, sürükleyici bir hikâye sunuyor. Bu hikâye, çocuklara bile anlaşılır bir dille, korkunun ve cesaretin ne demek olduğunu anlatıyor.