Sophie, boşanmış ve yeniden ayağa kalkmaya çalışan bir annedir. Bunun yanı sıra, Sophie'nin karşılaştığı zorluklar onu güçlendirmiştir ve kızına daha iyi bir örnek olma konusunda kararlıdır. Eski eşi, onu genç bir kadın uğruna terk ettikten sonra Sophie, hayatını toparlamaya uğraşır. Dahası, eski kocası, 15 yaşındaki kızlarıyla birlikte planladığı Coachella gezisini de iptal eder. Kızını hayal kırıklığına uğratmak istemeyen Sophie, bu yolculuğu kendisi üstlenmeye karar verir. Coachella'nın rengarenk ve coşkulu ortamında, Sophie kızına unutulmaz bir deneyim sunmayı umar.
Festivalde, Sophie beklenmedik bir şekilde dünyaca ünlü bir müzik grubunun 24 yaşındaki vokalistiyle tanışır. Bu tanışma, Sophie'nin hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olur. Genç adamın enerjisi ve karizması, Sophie'nin hayatına taze bir nefes gibi gelir. Aralarındaki konuşmalar ilk başta sıradan görünse de, müzikle dolu bu ortamda ikili arasında güçlü bir bağ kurulur. Festivalin ritmi arttıkça, ikisi de birbirlerinin dünyasında daha fazla yer bulur. Sophie, bu genç müzisyenle zaman geçirdikçe kendi duygularını yeniden keşfeder; bir yandan anneliği sürdürürken diğer yandan kendi mutluluğunu bulmanın mümkün olduğunu fark eder.
Kasırga gibi başlayan bu ilişki, Sophie'nin hayatına renk ve heyecan katar. Aynı zamanda, bu ilişki Sophie'nin hayatında yeni bir amaç bulmasına da yardımcı olur. İlişkileri karmaşık ve beklenmedik olaylarla doludur, ama bu durum Sophie'ye yeni fırsatlar yaratır. Artık sadece kızının değil, kendi ruhunun da özgürleşmesine izin vermesi gerektiğini anlar. Sophie, hem kendine hem de kızına "yeniden başlamak" kavramının aslında hiç de korkutucu olmadığını gösterir. Coachella'nın eğlenceli atmosferi, Sophie'nin hayatına müziğin ve sevginin gücünü yeniden dahil etmesine vesile olur. Sonuç olarak, ikisi de bu deneyimden değişerek ve yeni umutlarla dönerler.